fransızların konuşması insanı öyle bir etkiliyor ki sanki küçücük tatlı mı tatlı bir çocukmuş konuşan gibi ona hayran kalıyorsunuz. görünüşleri, bakışları, kıyafetleriyle tam anlamıyla kişilik sahibi bireyler görürsünüz fransız filmlerinde. nasıl isterlerse öyle yaparlar filmi; çünkü önemli olan filmin nasıl olması gerektiği değil nasıl olmasını istediğidir yönetmenin. ve ayrıca sanatın ne olduğunu bilen bu insanlar tam anlamıyla sanat yapıyorlar. çoğunlukla "sanat için sanat" yapıyorlar. ayrıca fransız müziği insanı tutkulara boğar ve yakar, içinizde bazı parçaların eridiğini hissedersiniz dinlerken. birde harikulade oyunculuk ekleyin bunlara: FRANSIZ FİLMİ...
JEAN RENO
bu dağ gibi adamı sanırım ilk leon da görmüştüm ee daha ne olsun ilk seferden girmişti gözüme. o kadar sakin o kadar gerçek bir adam ki ... mükemmel bir oyuncu o. o benim en sevdiğim fransız.
bu dağ gibi adamı sanırım ilk leon da görmüştüm ee daha ne olsun ilk seferden girmişti gözüme. o kadar sakin o kadar gerçek bir adam ki ... mükemmel bir oyuncu o. o benim en sevdiğim fransız.

le mome ile hayatıma giren kesinlikle asil olan bu kadın. aslında onu ilk olarak jeux d'enfants da görmüştüm. inanılmaz güzel ve bir o kadar inanılmaz bir şekilde kişilikten kişiliğe görüntüden görüntüye girebilen birisi o ve gerçek hayatta da asil olmayı seçmiş.

AUDREY TAUTOU
hayatıma amelie yle girdi yani enerjik tatlı ve rengarenk. sonra her gülüşü bana enerji verdi zaten ne rolde olursa olsun onun munzurluğunu hep gördüm bu yüzden. ben ne kadar munzurluğunu görmüş olsam da her tür duyguyu ve kişiliği en iyi şekilde yansıtabilen inanılmaz bir genç yaratıktır kendisi. ve onu jean reno yla the da vinci code da gördüğümde dünyalar benim olmuştu. hep en güzel filmlerde oynadı bu yırtıcı genç bayan. un long dimanche de fiançailles filminde basit bir kız gibiydi.the da vinci code da azıcık sinsilik vardı. coco chanel de vahşi bir kadındı. hors de prix de gözü açık biriydi. bunlarda ve izlediğim diğer filmlerinde hep çok başarılıydı. o genç ve keşfedilmiş bir yetenek. bu zamana kadar yaptıklarından sonra gelecekte yapacakları hayal edilemez cinsten.

GASPARD ULLIEL
onu sırf audrey tautou var diye izlediğim un long dimanche de fiançailles filminde görmüştüm. zaten o gamzeleri gördükten sonra he göresim geldi onu. bakışlarıyla her şeyi anlatan bu adam ne role girerse girsin size gerçekliği gözleriyle hissettirir.

CYRIL DESCOURS
paris je t'aime in en dikkat çekici en aşık olunası erkeği keşke onu daha fazla yerde izleme fırsatım olsaydı. parıl parıl parıldayan bir insandır kendisi. ona bakmak güneşe bakmak gibidir.

JAMEL DEBBOUZE
Asterix & Obelix ile tanıdığım şaşırtıcı oyuncu. hep inanılmaz derecede ilginç rollerle çıktı karşımıza ee öyle olunca hayran olmasan da ne yapsan... jamel i ikinci olarak angela da gördüm ve aaa Asterix & Obelix deki adam diyerek geçti tüm film. rolü yine şaşırtıcı, sesi ilginç ama tam yerinde. amelie yi ikinci kez izlediğimde aslında onu ilk defa amelie de izlediğimi farkettim gözümden nasıl kaçmış anlamadım. amelie de ki oyunculuğu da göz ardı edilebilecek şekilde değil çünkü.

GERARD DEPARDIEU
Asterix & Obelix i ilk izlediğimde dedim ki evet bu benim küçükken çizgi filmde izlediğim adam. görünüşü kahkası ve garip ötesi kişiliği cyrano de bergerac da da kedini gösteriyordu. bu adam benim ağzımı açık bırakacak ve kıskançlıkta boğulmama sebep olacak hislere kapılmama sebep oldu. ayrıca kendisi paris je t'aime, 1900, la mome, the count of monte cristo, the last metro ve hatırlamadığım ya da izlemediğim bir çok güzel ötesi filmde de vardı.hayal edemeyeceğiniz sayıda filmde oynamıştır. bahsettiğim bir çok oyuncuyla aynı filmde oynamışlığı var zaten. bu harika rollerin yanında ben ona cyrano da aşık olmuştum...

JULIETTE BINOCHE
ilk gördüğümden beri bana julia roberts ı anımsatan kadın. ki 2000 yılında oskar ı kaptırdığı kişinin julia roberts olduğunu öğrendiğimde gülme krizine girmiştim. böyle rastlantılar beni hep güldürmüştür (fazlasıyla).onu bir savaş filminde görmüştüm ilk, sonra inanılmaz film english patient ve Krzysztof Kieslowski in renk üçlemesinin üçünde de (bleu, bialy, rouge). en sonunda hastası oldum kadının . daha önce kim bilir kaç yerde gördüm onu ama önemsemedim ne yanlış yapmışım....
----aslına inanılmaz derecede hayran olduğum bir fransız aktör var. adını bilmiyorum bir çok filmde gördüm kendisini ve her defasında oyunculuğuna hayran oldum. onun adını öğrendiğimde onu da ekleyeceğim. çünkü o olmazsa olmaz bir yetenek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder