Dayanamaz bazen insan sevmeye.. Öyle güçtür ki sevmek düşünen insana. Anlamak istersin anladıkça daha çok boşluk kalır kafanda daha çok şey takılır aklına, sorgulamaya devam edersin; ve daha çok bilmeye başladığında farkına varırsın cahilliğinin- ne kadar biliyorsan o kadar bilmediğini görürsün.
Dünya yetmemeye başlar sana, sen yetmemeye başlarsın. Ve bilmediklerini daha çok farkettiğinde daha çok ararsın, aradıkça kaybolur daha çok ararsın. Ve asla dönemeyeceğin asla istemediğin bir yola girmiş olursun. İçin boşluklarla doludur ve çözüm sandığın arayışlar sana daha fazla boşluk katmaktan daha fazlasını yapamaz.
Bilinmezliğin içinde kaybetmişsindir kendini, ve sevginin sendeki anlamını. Seversin en çok sen seversin belkide. Peki kim inandıracak seni sevdiğine, ya da sevebileceğine, sevdiğin insanın sevilebileceğine...
Belkide öylesine yaşamalısın bir kuralsız gibi ve terbiyesizcesine - bu defa da terbiye ve doğrunun arayışında kaybolmayasın diye. Düşünmeden yaşayabilir mi insan? Düşünmemek mi lazım ki terbiyesiz olmak için?
Kendisini saklamalı mı insan verebileceği bir çok şey varken - ve hepsini vermek mümkün değilken, veremedikçe erirken, ve öğrendikçe verebilecekleri yetersiz gelirken?
Denemeli mi insan daha fazlasını yapmamışken, olabileceği en iyi seviyeye gelmemişken -asla geldiği yerin yetmeyeceğini bile bile saklanmalı mı yoksa ne zaman öleceğini bile bilmeden o başarılı gününü beklerken?.
Ayakları dolaşsa bile dans etmeye devam etmeli. Kim ne derse desin saçmalamalı belkide her şeyini kaybetmeli ve en korkunç rüyasından uyanarak yeniden doğmalı küçük şeytan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder